Ankara
Hans Dernschwam Ankara SeyahatiEngaru’da Yollar inişli yokuşlu, güzel vadilerin hepsi ekilmiş. Sol tarafta güzel bir köy görülüyor. Yukarılarda cılız meralar ve çıplak dağlar var. Engaru şehrinde Rumlar, Ermeniler, Türkler ve Yahudiler bir arada yaşıyorlar. Burada çok miktar da sof dokunuyor. Sof, tiftikten yapılıyor. Eğrilmiş bükülmüş tiftiği yıkıyorlar, sonra sıcak suda kaynatıyorlar. Sonra da pres altına koyup suyunu tamamen alıyorlar.
Boyama ve kaynatma işleri için ayrı ayrı aletler kullanılıyor. Bizzat gördük. Dokumacı sayısı da çok fazla.
Engaru ve kalesi vaktiyle çok güzelmiş, mükemmel bir yer de kurulmuş. Kalenin içi tıpkı bir şehir gibi. Evler alçak ve kerpiçten yapılmış çatıları bizdekiler gibi değil. İçerde bide cami var.
Damlar toprakla örtülü vermiş kısaca söylemek gerekir de pek ilkel yapılar bunlar. Kaleden bakıldığında Engaru’nun manzarası çok güzel ancak yakınlarda ağaç yok, bağda yetişmemiş. Ekmekleri iyi değil. Engarulular, yuvarlak, lezzeti iyi, üzerine beyaz haşhaş tohumu ekilmiş halka ekmekte (simit) yapıyorlar.
DERNİCHWOM, Hans, İstanbul ve Anadolu’ya Seyahat Günlüğü, (Çev. Yaşar Önen), Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1987, s: 249